Konut Stoğu Acilen Yenilenmeli İhtiyaca Uygun Üretim Yapılmalı

Türkiye’nin konut sektörüne yönelik çözüm yolları ve geleceğe dair beklentilerini dile getiren Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, ülkenin barınma sorununa kalıcı çözümler getirecek önemli açıklamalar yaptı.

Ekonomik gidişatın korunacağı bir dönemde, yerel seçimlerin kentsel dönüşüm ve sağlıklı yaşam alanları oluşturma konusunda bir fırsat sunduğunu vurgulayan Dr. Kalı, konut stoğunun yenilenmesi ve herkes için ulaşılabilir konutların üretilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, modern yaşamın gereksinimlerine uygun olarak daha küçük metrekareli konutların tercih edilmesi gerektiğini ve yerel yönetimlerin bu süreçte kritik bir rol oynaması gerektiğini belirtti. Bu kapsamlı ve stratejik yaklaşımın, Türkiye’nin kentleşme ve konut politikalarında yeni bir dönemi işaret ettiği görülüyor.

“Konut Stoğu Acilen Yenilenmeli; İhtiyaca Uygun Üretim Yapılmalı”

Türkiye’nin 2024 yılında barınma problemine odaklanması gerektiğini belirten Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, yerel seçimlerin kentsel dönüşüm ve sağlıklı binalar için bir fırsat olduğunu söyledi. 2024 yılında ekonomik gidişatın mevcut durumunu koruyacağını dile getiren Kalı,“Yılın son çeyreğinde ekonomik verilerin daha da düzelmesini, 2025’in başında ise faizlerin düşmesini bekliyoruz” dedi. Gözde Grubu olarak bugüne dek binlerce kişiyi ev sahibi yaptıklarını kaydeden Op. Dr. Kenan Kalı, 2024 yılı içinde Türkiye’de 10 farklı kentte sağlam ve ulaşılabilir özellikteki konutlar için adım atacaklarını müjdeledi.

Konuta ulaşmak en büyük sorun

Türkiye’nin yapı stoğunun eski ve depreme dayanıksız olduğunu ve bu konuda hızlı çözümler üretilmesi gerektiğine dikkat çeken Kalı, “Geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketinde gördüğümüz gibi barınma konusunda çok eksiklerimiz var. Yapı stoğumuz eski ve depreme dayanıksız. Türkiye’nin en büyük problemi barınma ve konuta ulaşılabilirlik. Konut stoğu acilen yenilenmeli ve konuta ulaşılabilirliğin de sağlanması gerekli. Bunun için ihtiyaca göre konut üretilmeli. Günümüzde konut fiyatları çok yüksek. Kiralar da çok arttı. Bunun bir şekilde sağlıklı bir zemine oturtulması şart. İnsanların umutları tükeniyor. İnsanların nasıl sağlam ve ulaşılabilir şekilde ev alabileceği konusuna yoğunlaştık. Bunun için Türkiye’de 10 farklı kentte sağlam ve ulaşılabilir özellikte, farklı ihtiyaçlara cevap verecek konutların yapımı için adımlar atacağız. Türkiye’de herkesin ev sahibi olabileceğine inanıyorum” diye konuştu.

Artık daha küçük konutlar tercih edilmeli

Günümüz piyasa koşullarında ev alınabilmesi için artık konutların küçük metrekarelerde olması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kenan Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emekli olan anne babalar çocuklarını evlendirip tek başına yaşıyor. Bu kişilere küçük 2+1 konutlar yeterli olur. Çünkü bakımı, temizliği ve ısınması daha kolay. Gençler, öğrenciler ve bekarların da büyük metrekareli evlere ihtiyacı yok. Gereksiz metrekareler ortadan kaldırılmalı. Konutlar artık küçülüyor. Dünyada evler artık makul büyüklüğe doğru geliyor. Bu grupta 40 – 50 metrekare içinde çözümlenmiş, sağlam konutlar tercih ediliyor. 3+1, 4+1 aile evleri ise 25 – 55 yaş aralığında evli – çocuklu insanlara hitap ediyor”

Yerel yönetimler kentsel dönüşüme odaklanmalı

Yerel seçimlerde belirlenecek belediye başkanlarının kent planlaması ve kentsel dönüşüm konularında liyakat sahibi olması gerektiğinin altını çizen Kalı, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl depremde çok sayıda insanımızı kaybettik. Burada yeniden yapılanmayla şehirlerimizi baştan inşa etmemiz gerekiyor. Şehirler, eskiyi aratmayacak şekilde dönüştürülmeli. Siyasi partiler belediye başkan adaylarını seçerken, liyakat sahibi adayları öne çıkarmalı. Bu dönem inşaat, yapı ve kentsel dönüşüm liyakatı olan kişilerin mahalli idarelerin başına getirilmesi büyük önem taşıyor. Başkanlar kentsel dönüşüm ağırlıklı olsalardı, belki 20 yıl öncesinden bu tedbirler alınabilirdi. Deprem konusu tüm ülkenin bir numaralı gündemi olmalı. Çünkü bugün Hatay ve Malatya’da olan deprem, yarın İstanbul’da ve diğer kentlerimizde de yaşanabilir”