6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli yaşanan yıkıcı depremler, Türkiye’nin tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti. Bu felaketin ardından, devlet ve çeşitli kurumların hızlı harekete geçerek afetzedeler için kalıcı konutlar inşa etmesi, toplumun dayanışma ve direncinin bir göstergesi oldu. Osmaniye’de düzenlenen “Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni” ile 1976 kalıcı konutun vatandaşlara teslim edilmesi, bu dayanışmanın somut bir örneğini teşkil etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin törende yaptığı konuşma, hükümetin deprem sonrası toplumu yeniden inşa etme konusundaki kararlılığını ve vatandaşların acılarını hafifletme çabasını vurguladı. Bakan Özhaseki’nin belirttiği gibi, depremler bin yılda bir gerçekleşen felaketler olsa da, yapıların ve yaşam alanlarının depreme dayanıklı hale getirilmesi, gelecekteki olası felaketlerin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu süreç, aynı zamanda Türkiye’nin kentsel dönüşüm ve afet yönetimi alanında attığı adımları da gözler önüne seriyor. Deprem bölgesinde inşa edilen konutlar ve köy evleri, sadece bir barınak sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha güvenli, sürdürülebilir ve dayanıklı bir yaşam alanı oluşturmayı hedefliyor. Bakanın ifadeleri, bu konutların yalnızca fiziksel yapılar olmadığını, aynı zamanda afetzedelerin yaralarını sarmak ve umutlarını yeniden yeşertmek için bir araç olduğunu da hatırlatıyor.
Öte yandan, bu girişimin, afet risklerine karşı daha hazırlıklı bir toplum oluşturma yolunda atılan önemli bir adım olduğu unutulmamalıdır. Bakan Özhaseki’nin vurguladığı gibi, her yapı, küçük bir kulübeden büyük iş merkezlerine kadar, depreme uygun şekilde tasarlanmalı ve inşa edilmelidir. Bu yaklaşım, gelecekteki depremlere karşı direnci artırmanın yanı sıra, vatandaşların can ve mal güvenliğini koruma altına almayı amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan hızlı müdahale ve kalıcı konutların inşası, Türkiye’nin afetlere karşı direncini ve toplumsal dayanışmasını pekiştiren önemli bir adımdır. Bu süreç, aynı zamanda afet yönetimi ve kentsel dönüşüm politikalarının önemini ve afetlere hazırlıklı olmanın gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.