Aidat ödemeleri apartman ve site sakinlerinin ortak kullanım alanlarını finanse etmek için yaptıkları maddi katkılardır. Kiracılar genellikle bu aidatları ödemekle yükümlüdür ancak kullanmadıkları hizmetler (örneğin, asansör) üzerinden bir muafiyet ya da indirim bekleyebilirler. Bu durumda kiracılar ve yönetim arasında açık iletişim kurmak ve şeffaflık esas alınarak oluşturulmuş bir ödeme planını konuşmak önemlidir. Adil esnek ve şeffaf bir yaklaşım tüm taraflar için en sağlıklı çözümdür.
Yüksek katlı binaların site yaşamının ve apartman kültürünün yaygın olduğu günümüz şehir yaşantısında kiracı olmak bazen karmaşık finansal ve etik sorumlulukları da beraberinde getirebiliyor. Bu noktada en sık karşılaşılan sorunlardan biri de aidat ödemeleri oluyor. Peki asansör kullanmayan bir kiracı olarak aidat ödemek zorunda mıyız? Hadi bu sorunun yanıtını hep birlikte arayalım.
Aidat apartman veya site sakinlerinden ortak kullanım alanlarının bakımı, onarımı ve bu alanlara ait diğer giderler için talep edilen maddi katkıdır. Bu genellikle aylık periyotlar halinde binanın yönetim organı tarafından toplanır.
Aidat ödemeleri ile ilgili olarak kiracı ve mal sahibi arasındaki anlaşma kiralama kontratında açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Genelde Türkiye’de aidat ödemeleri kiracının sorumluluğundadır. Ancak bu taraflar arasında farklılık gösterebilir ve istisnai durumlar olabilir.
Birçoğumuz için asansör günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen, bazıları için bu durum geçerli değildir. Özellikle sporu yaşantısına entegre etmeye çalışan sağlık sorunları olmayan bireyler merdivenleri kullanmayı tercih edebilir. İşte bu noktada “Asansör kullanmıyorum, neden aidat ödemeliyim?” sorusu gündeme gelebilir.
Teorik olarak bakıldığında kullanılmayan bir hizmet için ödeme yapma fikri, ilk başta haksızlık olarak algılanabilir. Ancak burada unutulmaması gereken nokta aidatın sadece asansör için değil aynı zamanda site veya apartman genelindeki tüm ortak alanların bakımı, güvenliği ve işlerliği için toplandığıdır. Örneğin; temizlik, güvenlik bahçe bakımı gibi kalemler de aidat giderlerini oluşturur.
Peki bu durumda adil olmayan bu durum nasıl çözülebilir? İlk olarak, açık iletişim kapıları her zaman açık olmalıdır. Kiracılar, kullanmadıkları hizmetlerle ilgili endişelerini ve önerilerini yönetimle paylaşmalıdır. Örneğin, asansör kullanmayan kiracılar, yönetim ile anlaşarak, bu konuda bir indirim veya alternatif bir ödeme planı oluşturabilir.
Ayrıca bilinçli bir topluluk oluşturmak adına aidatların detaylı olarak nasıl kullanıldığına dair şeffaflık önemlidir. Böylece kiracılar ve mal sahipleri aidatlarını nereye ve ne kadar verdiğini bilir ve bu paraların kullanımında daha etkin bir rol oynayabilir.
Sonuç
Özetlemek gerekirse aidatlar ortak yaşam alanlarının daha verimli ve düzenli işlemesi için önemli bir araçtır. Ancak, kiracılar ve mal sahipleri arasında bu konuda sağlıklı bir diyalog ve anlayış oluşturmak yaşanacak olası sorunları ve haksızlıkları en aza indirecektir. Şeffaf adil ve esnek bir yönetim anlayışı tüm taraflar için en sağlıklı çözüm olacaktır.
Emlak Dergisi